Günlerdir, haftalardır ve aylardır hep aynı konuları sizlerle konuşmaya devam edeceğim.

Biri emekli maaşları diğeri ise sosyal medyada olan görgüsüz ailelerin hayatları.

Emekli maaşlarının çoğunluğu günümüzde 7 bin 500 – 10 bin lira bandında. Elbette ki milletvekilleri ve bürokratların emekli maaşlarından bahsetmeyeceğim, bunu zaten hepimiz biliyoruz…

Onların çalışmaya ihtiyaçları olmadığını düşünüyorum ama gerçekten yıllardır bu ülkeye emek vermiş bu ülkenin asıl emekçilerine değinmek isterim, 7 bin 500 lira alan bu emekçilerin çalışmaya ihtiyacı  var.

Özel bir durumu bulunan ağabeyim ile konuştum ne kadar emekli maaşı alıyorsun diye;

Verdiği cevap 8 bin 790 lira…

Fikret ağabeyime buradan çok selam olsun.

Birde bir Türkiye var ki… Bu şekilde olan, 7 bin 500 lira ile 8 bin 790 lirayla ayın sonunu getirmeye çalışan.

Birde farklı bir Türkiye var ki… Bir günde 750 bin lira harcayan insanların olduğu…

Sizce hangi Türkiye gerçek Türkiye?

Bu iki Türkiye’den hangisinde yaşıyorsunuz, benim yaşadığım Türkiye belli ya senin ki hangisi?

Biri 7 bin 500 TL ile her gün kara kara düşünüyor, ‘önümüz kış kömür mü alayım, doğal gaza mı vereyim, elektrik mi ödeyeyim, kira mı ödeyeyim, suyu mu ödeyeyim, ekmek mi alayım?’ diye…

Diğeri de bazı TV kanallarında oturuyor, ‘şekerim balım, ben bir AVM’ye gittiğimde 750 bin lira harcıyorum’ diyor.

Bir Türkiye var pazara gidiyor.

Patatesi tane ile alıyor, zeytinyağını bardak ile alıyor, manava gidiyor karpuzu dilim ile alıyor, fırına gidiyor tavuklara verilen bayat ekmek ucuz diye onu alıyor. Bir böyle Türkiye’miz var parasının  alım gücü kalmayan ve yerlerde sürünen maaşı artmadığı için zam gelen ürünü alamayan 4 patates, 4 yumurta alamayan; 2. ekmeği bile alamayan  bir Türkiye var…

Birde bunun karşısında yaptırdığı saçın etrafına dolarlar örenler var veya dolardan buket, dolardan çelenk yapanlar var biz hangi Türkiye’de yaşıyoruz?

Buna siz cevap verin?

Biz hangi Türkiye’nin insanıyız biz hangi Türkiye’ye aidiz!

Farkındayım sitem dolu sözler ama ne yapayım zoruma gidiyor bu yaşananlar bende sitem olmayan sözleri kullanmayı çok seviyorum ama ne yapalım hakikati de konuşmayalım mı konuşmazsak hiç olmaz düzelmez konuşalım yazalım çizelim ki ne senin doğruna ne benim doğruma gerçek olan doğruya hakikate hepimiz varalım istiyorum.

Akaryakıt desen ayrı bir dünya gibi bir in beş çık, iki in dokuz çık, millet akaryakıt alırken dokuz doğuruyor.

Efsane bir söz var; Abi ben hep 50 TL’lik yakıt alıyorum al al alabildiğin kadar al depona!

Tabii bu söylediğim arabası olanlar için ya arabası olamayanlar akaryakıta zam geldiği için ulaşıma zam geliyor bugün otobüs fiyatlarına, tren fiyatlarına sonraki gün uçak fiyatlarına yani kısacası hayatımızın her yönünü etkiliyor. Ha bu arada okul servislerini de unutmamak lazım o çocuklar bizlerin yarınları, geleceği ve umutları…

Yani bir böylesi Türkiyem var birde evlilik adı altında karı kocanın bir birine uçak hediye ettiği Türkiye var. Hangi Türkiye’deyiz kardeşim cevap verin anlamak mümkün değil!

★★★

Biz Mersin’de çocuğunun dolmuş parasını veremeyip baba ve 7 yaşındaki çocuğu dolmuştan indiren şoförün yönettiği Türkiye’de miyiz. Bunu daha önceki köşe yazımda kaleme almıştım. Yoksa karısının kocasına uçak armağan ettiği Türkiye’de mi yaşıyoruz?

İki Türkiye’nin birinde garip guraba vatandaş belki çayına banacak bisküvi bulamıyor.

Bir de böyle Türkiye var, kahvesine altın tozu döküp içen Türkiye var.

Hangi Türkiye’deyiz biz, eğer ki ikisini bir arada yaşıyorsak lanet olsun bize!

Yahu bu toplumun gözünün içine baka baka açların, işsizlerin, kirasını ödeyemeyenlerin gözlerinin içine baka baka altın tozu dökülmüş kahve içiyorsan başına dolar ile buket ören eşine uçak armağan eden bu memleketin evladıysan sana da yazıklar olsun!

Peki asıl soruya geleceğim,

“Bilinmeyen kaç Polat ailesi gibi aile var Türkiye’de!”

Bunun sorumlusu kim?